İstanbuldaki Adalar ve isimleri Hakkında Bilgi

 İstanbuldaki Adalar ve isimleri Hakkında Bilgi

istanbuldaki adaların isimleri,istanbulda bulunan adalar,istanbuldaki adalar hakkında bilgi,istanbuldaki adaların adları,istanbulda bulunan adaların isimleri

İstanbuldaki Adalar

1.BÜYÜKADA Hakkında Bilgi

İstanbul Adalarının en büyüğü Büyükadadır. Yüzölçümü 5,4 kilometrekaredir. Maltepe sahiline uzaklığı ise 2300 metredir.

Adalarda, biri güney diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepedir. Kuzeydeki tepe ise İsa Tepesi bulunmaktadır.

2.HEYBELİADA Hakkında Bilgi

Heybeliada, İstanbulun Büyükadadan sonra en büyük adasıdır. Adaya Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesidir. İstanbulun en çok rağbet gören sayfiye yerlerinden biridir. Sadece doğasıyla, temiz havası ve güzellikleriyle değil, Bahriyesi, Sanatoryumu, Ruhban (Papaz) Okulu gibi kurumlarıyla da ünlüdür.

Bugün, adanın nüfusu 7 bin civarındadır. Ancak yaz mevsimlerinde bu nüfus birkaç kat artmaktadır. Yazları günübirlik gelen ziyaretçiler de eklendiğinde, Adanın yaz nüfusunun 50 bini aştığı düşünülebilir.

Diğer adalara olduğu gibi Heybeliadaya da vapur seferleri 19. Yüzyıl ortalarında yapılmaya başlanmıştır. Zengin Rumlar?ın yaşadığı adada, Bahriye?nin de bulunması nedeniyle önemli miktarda Türk nüfus da yaşamıştır. Adanın nüfusu, 1820?de 800 olarak tespit edilmiş iken vapur seferlerinin başlamasından sonra 2000?e çıkmıştır. Kurtuluş savaşı ve mübadele sırasında diğer adalar gibi sakinleşen Heybeliada, 1950?li yıllarda yeniden canlılığını kazanmaya başlamıştır.

Adanın eni 2700 metre, boyu 1200 metredir. 4 tepeden oluşan Heybeliada, İstanbul adalarının orta yerinde bulunmaktadır. En yüksek tepe Değirmentepedir (136 metre). Diğer tepeler, Taşocağı Tepesi, Makarios Tepesi ve Ümit Tepesidir. Eski adı Papaz Tepesi olan bu tepe 85 metre yüksekliğinde olup üzerinde Papaz Okulu bulunmaktadır. Adada 4 de liman vardır. Güzel bir koyda bulunan Çam Limanı ile Bahriye Limanı bunların en önemlileridir. Adanın önemli yapıları, Bahriye Okulu, Aye Ofemya Ayazması, Türkiyenin ilk sanatoryumu olan Heybeliada Sanatoryumu (Kuruluş: 1924), Heybeliada?nın ünlü sakinlerinden olan Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi, Abbas Halim Paşa Köşkü, Papaz Okulu, diğer dini yapılar ve resmi binalardır.

Adadaki, birine Büyük Tur, diğerine Küçük Tur denilen iki tur yolunda, yaz mevsimlerinde eşek ve arabalarla turlar yapılır. Küçük Tura, Aşıklar Turu da denmektedir. Heybeliada da, İstanbulun diğer adaları gibi, motorlu araçtan arındırılmıştır.

3.BURGAZADASI Hakkında Bilgi

Burgazadası, İstanbul Adalarının büyüklük olarak üçüncüsüdür. Ada yuvarlak bir biçimdedir ve eni boyu yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepesidir. Önceleri nüfusunun tamamı Rumlardan oluşan Burgazadasının yaz nüfusu 15 bin, kış nüfusu ise 2-3 bin civarındadır. Burgazadası, iklimi, sahili, çamları, restore edilmiş zarif köşkleri ile İstanbul?un en sevilen mevkilerinden biridir. Adanın yalı ve köşkleri, güzellikleri ve zerafetleri ile tanınmıştır. Güzel ahşap köşkler genellikle sahilde Gezinti Caddesinde, Kaşıkadası ve Heybeliadaya bakan tepenin eteklerindeki Gönüllü ve Mehtap sokaklarındadır.

Burgazadası, Vapur iskelesinden doğuya doğru gidildiğinde adanın eski plajına ulaşılır. Buradan Heybeliadaya doğru uzanan bir burun ve burnun ucunda bir fener vardır. Plajın güneyinde Mezarlık Burnu yer almaktadır. Bu burundaki kaya dönüldüğünde adanın güney kıyılarına gelinir. Burası, Bayrak Tepesinin bulunduğu sarp mevkidir. Kıyıdan duvar gibi yükselen bu tepenin üzerinde Hristos Manastırı vardır. Aynı yönde kıyıdan devam edilince Kalpazankayaya gelinir. Kalpazankayanın hemen yanında bulunan küçük koy, Burgaz?ın gezinti yerlerinden biridir.

4.KINALIADA

Kınalıada, İstanbul Adaları içinde en küçüklerinden biridir. 1500X1100 kilometre büyüklüğündedir. Kınalıada ismini, üzeri makilerle kaplı olduğu dönemlerde uzaktan kızıla çalan bir görünüme bürünmesi nedeniyle almıştır. Çınar Tepesi, Teşvikiye Tepesi ve Manastır Tepesi olmak üzere üç tepesi vardır.

Kınalıadada, çok kayalık olması nedeniyle, ağaçlık bulunmamaktadır. Bizans döneminde, surların yapımı için buradaki kayalıklardan taş getirildiği bilinmektedir. Adadan çıkartılan taşlar nedeniyle arazi bozulmuştur. Adada en çok dikkat çeken özellik, Çınar Tepesindeki büyük radyo ve televizyon antenleridir.

Ada, geçmişte suyu ve elektriği de olmadığı için diğer adalardan çok daha sakindir. Adaya elktirk 1946 yılında gelmiştir. Önceleri tankerlerle, taşıma suyla idare eden Kınalıada, susuzluktan da 1981 yılında kurtulabilmiştir. Adanın ilk sakinleri Ermenilerdir. Esasen, Osmanlı döneminde Ermenilerin meskun olduğu bir ada olarak bilinmektedir. 1846da, Adalara vapur işlemeye başladıktan sonra Rumlardan ve Türklerden de adaya yerleşenler olmuştur.

Kınalıadanın nüfusu uzun yıllar bir kaç yüzü geçmemiştir. Daha sonra yeni yerleşimlerle kış nüfusu 2000e yükselmiştir. Yaz nüfusu 20-30 bin civarındadır

5.KAŞIKADASI Hakkında Bilgi

Burgazadasının hemen doğusunda bulunan küçük bir adadır. Eski adı Pitadır. Yüzüstü yatırılmış bir kaşığa benzediği için Türkçede Kaşıkadası diye adlandırılmıştır. Kuzeyden güneye uzunluğu bir kaç yüz metredir. Adada basit bir iskele ve iki küçük ev bulunmaktadır. Adada bugün herhangi bir tarihi eser kalıntısı mevcut değildir.

6.SEDEFADASI Hakkinda bilgi

Adaların yerleşime açık olan en küçük adasıdır. 1300X1100 metre büyüklüğündedir. Üzerindeki bitki örtüsü uzaktan bakıldığında sedefe benzetildiği için Sedefadası adı verilmiştir. Eskiden tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı da kullanılmıştır. Adada iki plaj vardır.

Sedefadası da, diğer İstanbul adaları gibi bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Adanın en önemli sürgünlerinden biri, miladi 857 yılında adaya gönderilen Patrik İgnatiostur. İgnatios, 10 yıl adada çeşitli işkencelere maruz kalarak yaşadıktan sonra, 867 yılında yeniden patrik seçilmiştir.

Ada, 1850de Tophane Müşiri Damad Ferid Paşanın mülkiyetine geçmiş, paşa adaya zeytin ağaçları dikmiş ve sebze yetiştirmiştir. Paşanın ölümü üzerine ada bakımsız kalmış, 1. Dünya Savaşı sırasında da adanın tüm ağaçları kesilmiştir.

7.SİVRİADA hakkında bilgi

İstanbul adalarının en küçüklerinden biridir. Sivriada ile Yassıada, İstanbullular tarafından Hayırsızada olarak da adlandırılırlar. Meskun değildir. Denizin içinden itibaren yükselen bir tepenin denizin üzerindeki uzantısıdır. Denizden yüksekliği 90 metredir.

Adanın güneyinde küçük bir limanı, bir de tatlı su kuyusu vardır. Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Antik çağlarda, inzivaya çekilmek isteyen keşişlerin de rağbet ettiği bir yer olarak tanınmaktadır. Adada, 10. yüzyıldan beri bir manastır vardır. Bugün sadece bazı kalıntıları kalabilmiştir.

Bizans ve Osmanlı dönemlerinde bazı yapılar için bu adadan taş nakledilmiştir. Haydarpaşa rıhtımı ve Haydarpaşa Limanındaki mendirekler de bu adadan getirilen taşlarla yapılmıştır.

8.YASSIADA hakkında Bilgi

Küçük bir adadır. Eni 185, boyu 740 metredir. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan iki Hayırsızadadan yassı olanıdır. Arazisi düzdür, ancak sahilleri genellikle denize dik olarak iner. Kuzey tarafında küçük bir limanı vardır.

Burası da Bizansın sürgün yerlerinden biridir. Tarihte, Latinlerin ve Rusların istilalarına uğramıştır. İstanbulun fethinden sonra Yassıada ve üzerindeki manastırla ilgilenen olmamıştır.

İngilterenin İstanbul Sefiri Sir Henry Bulwer 1859?da adayı satın almış, adada bazı garip, kale gibi binalar inşa ettirmiş ve ziraat yaptırmıştır. Daha sonra ada, Mısır Hıdivi İsmail Paşaya satılmıştır. Ancak, İsmail Paşa da adanın imarı ile ilgilenmemiştir.

Yassıada, 1947 yılında Deniz Kuvvetleri tarafından satın alınmış burada modern bir deniz eğitim tesisi kurulmuştur.

Adanın asıl şöhreti 27 Mayıs 1960 darbesinden ve burada kurulan mahkeme sonucu Başbakan Adnan Menderes ile birlikte hükümet üyeleri Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkanın idama mahkum edilmelerinden gelmektedir. İhtilal yönetimi, bir Yüksek Adalet Divanı kurdurarak, hükümet yetkililerini ve siyasileri bu adada yargılamış ve mahkeme sırasında sivil siyasiler buradaki tesislerde gözaltında tutulmuştur.

Yassıada Mahkemelerinden sonra tekrar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı?na verilen tesiste, 1978 yılına kadar eğitim faaliyetleri devam etmiş, 1993 yılında tesisler İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine devredilmiştir.

9.TAVŞAN ADASI

İstanbul Adalarının en güneyinde ve İstanbula en uzak olanıdır (İstanbul limanına mesafesi 13,5 deniz mili). Kaşıkadasından biraz büyükçedir. Eni boyu 90 metredir. Ağaçsız, çıplak, kayalık bir kara parçasıdır. Üzerinde, 40 metre yüksekliğinde bir tepe bulunmaktadır. Haritalardaki resmi adı Balıkçı Adasıdır. Tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı verilmiştir. Adada günümüzde de tavşan vardır. Meskun değildir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu