Kan Bağışı

Kan Bağışı
Türk Kızılayı (Kızılay) bir hükümet dışı insani yardım kuruluşu olarak özel hukukun yanı sıra kamu hukukuna (kan kanunu, afet kanunu vb.) tabi tek sivil toplum kuruluşudur. Kızılay; savaş, deprem, sel baskını, yangın, salgın hastalık gibi felakete uğrayanlara çadır, battaniye, yiyecek, giyecek dağıtır; kan ve ilaç gönderir; geçici hastaneler kurar; salgın hastalık durumlarında hastalara yardım eder; düşkün yurttaşlar için aşevleri açar. Kızılay’ın merkezi Ankara’dadır. Türkiye’nin her il ve ilçesinde şubesi vardır. Ayrıca 50 ilde (54 birim) Kızılay Kan Merkezi bulunmaktadır. Türkiye’de kan hizmetleri T.C. Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile Kızılay’a ait kan merkezleri ve kan istasyonları tarafından sürdürülmektedir.

Dünyada kan bankacılığının gelişimi özelikle son 20 yılda ciddi bir ivme kazanmıştır. Türk Kızılayı bünyesinde kan hizmetlerinin yeniden yapılandırılması ile ilgili çalışmalar 2000 yılında başlamış;

organizasyonel yapının ülke geneline yaygınlaştırılması kararı (2005) alınarak “Güvenli Kan Temini Projesi” hazırlanmış ve proje 1 Haziran 2005 tarihinde hayata geçirilmiştir. Projenin esas getirisi, kan istismarının ortadan kaldırılması ve kan ihtiyacı olan vatandaşların bu hizmeti ülkenin her yerinde koşulsuz ve gecikmesiz olarak alabilmesi olacaktır. Proje tamamlandığında hiç kimse kan ürünü almak için elinde reçete ile kan merkezine gitmeyecek, ekonomik olarak bir yükümlülük altına girmeyecektir. “Güvenli Kan Temini Projesi” kapsamında, düzenli kan veren gönüllü-ücretsiz kan bağışçısı, güvenli ve yeterli kan sağlanmasının ana unsurudur.

Bağışlanan Kanlara Uygulanan Testler : anti-HIV testi (AIDS), anti-HCV testi (C sarılığı), HBs-Ag testi (B sarılığı), frengi testi (Sifilis), kan grubu testi. Günümüzde kan yoluyla bulaşan hastalıkların taranmasında kullanılan testlerin hiçbiri %100 kesinlikte tanı koydurucu değildir. Uygulanan tarama testleri kanı alacak hastanın sağlığını korumak amacıyla yapılmaktadır.

Günümüzde tıp ve teknoloji alanındaki tüm gelişmelere rağmen kan, kan bileşenleri ve kandan elde edilen ürünlerin yerine geçebilecek bir tedavi aracı henüz bulunamamıştır. Kan, kaynağı insan olan ve elde edilmesi için başka alternatifi olmayan bir tedavi aracıdır. Kan nakli (transfüzyon), sadece ameliyatlarda değil çeşitli yaralanmalara bağlı kan kayıpları (trafik kazaları başta olmak üzere çeşitli yaralanmalar), iç organların çeşitli hastalıklara bağlı kanamaları (mide kanaması gibi), çoğu kanser tipleri, doğumlarda görülen kanamalar, kan uyuşmazlığına bağlı bebeğin kanının değiştirilmesi için gereklidir. Ayrıca talasemi hastaları, hemofili hastaları, bazı kanser hastaları, hastalıklarının seyri gereğince hayatı boyunca kan nakline ihtiyaç duymaktadır.

Türkiye’de gönüllü kan bağışçılarından toplanan kan miktarı yıllık gereksinimin oldukça altında görülmektedir.

Ülkenin ihtiyacı olan kan ve kan ürünlerinin gönüllü, bilinçli ve düzenli kan bağışçılarından karşılanması için, Diyanet personeline eğitim verilmesi, bu kişilerin gönüllü kan bağışçısı olmalarının sağlanması, din görevlilerinin hutbe ve vaazlarda halkı bilinçlendirmesi ve kan bağışına özendirmesi amaçlarına yönelik olarak 21.03.2006 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türk Kızılayı arasında bir işbirliği protokolü imzalanmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu