Kıskançlıkla İlgili Komik Yazılar

Kıskançlıkla İlgili Komik Yazılar

– alonerdesin? !
– alo?
– nerdesin diyorum, nerdesin?
– sana DA merhaba…

***

“bugün bi ingiliz gazeteci aradi!”
“yakar yikarim o britanya adasini..”
“yuh!.”

+sen şimdi otobüste kesin bi kızın yanına oturursun(bir yandan DA kendi parfümünü eline alıp erkeğin üzerine sıkmaktadır)
-dur napıyosun sıkma şunu! NE kızı? Dur dedim..
+bölgemi işaretliyorum hani bi kızın yanına oturursan sevgilisinin kokusu üstüne bile sinmiş diye yanaşmaz sana.
-tamam DA aşkım böyle de ib….ri mi saracaksın başıma

***

KISKANÇLIK KRİZİ

ADAM- Kiminle konuşuyordun?
KADIN- Tanımazsın.
ADAM- Tanısam sormam zaten.
KADIN- Tanımadığın birini neden soruyorsun?
ADAM- Tanımak için.
KADIN- Peki… Diyelim ki Ahmet diye biri.
ADAM- Tamam iste… bu kadarını merak etmiştim zaten.
KADIN- İyi.
ADAM- Yalnız… şeyi anlamadımKıskançlık KriziDAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik
Ahmet mi diyelim diyorsun? Olur ya, çocuğa şimdilik geçici bir isim
takmışlardır, büyüyünce değiştirebilsin diye. Aferin, çağdaş bir aileymiş.
KADIN- Hangi aile?
ADAM- Ahmet’in ailesi.
KADIN- Neden?
ADAM- Baksana tedbirli davranmışlar. Çoğunluk böyle yapmıyor. Bir isim koyuyorlar, ölene kadar kalıyor. Hatta öldükten sonra da kalıyor. Bu yüzden sağda solda bir sürü Recai isminde talihsiz bebek var. Böyle haksızlık olmaz. Çocuğun ismi Berk olur, babanın ismi Recai olur.
KADIN- Baba da bir zamanlar çocuktu…ADAM- Ama o zaman Recai de iyi bir isim sayılıyordu.
KADIN- Haklisin.
ADAM-…. Gerçek adi ne?
KADIN- Kimin?
ADAM- Ahmet’in?
KADIN- Neden bu kadar ısrar ediyorsun ki? Sonuçta tanımadığın biri.Adı Ahmet
olsa ne olur, Ferit olsa ne olur?
ADAM- Peki tanimadigim birinin adini soylemekte neden bu kadar
zorlaniyorsun veya soruyu soyle sorayim; kod adi olan biriyle ne
konusuyorsun sen? Belli ki yasadisi birADAM.
KADIN- Hayatim, iyi misin sen?
ADAM- Bilmiyorum. Ama simdiye kadar yasadisi bir sey yapmadim, yazi
yazmanin disinda tabii. Cunku bizim yasalarimizda “Yazmak mecburidir” diye
bir sey yok, “Yazmasan daha iyi” diye bir sey var. Hatta kutsal kitabimizda
da yok. Tanri “Oku” diyor, “Yaz” demiyor.
KADIN- Cok haklisin sevgilim, bu yuzden sen yazini yaz, ben de islerime
bakayim.
ADAM- Ama boyle yazi yazamam ki!.. Su anda kafamin ici cok karisik.
Beynimin yaziyla en ilgili yerinde mesgul birADAM oturuyor. Adama adini
soruyorum, celiskili cevaplar veriyor. Bazen Ahmet diyor, bazen Ferit
diyor.”Peki senin karimla ne ilgin var” diye soruyorum, cevap vermiyor.
“Neden cevap vermiyorsun Ahmetcigim” diyorum, “Benim adim Ferit”diyor.
“Peki Ferit kardesim, o zaman sana sorayim, karimi nereden taniyorsun”
diyorum, “Benim adim Ferit degil, Ahmet’e sor” diyor.
KADIN- Peki o genis beyninin icinden mantikli birisi cikip “Ya kardesim
neden bu kadar taktin bu meseleye” demiyor mu? Yoksa mantikli dusunceler
senin beynine ugramiyor mu?
ADAM- SanaADAMin adini soruyorum. Basit bir soru. Salaklarin bile en az
ecnebi dilde karsiligini bildigi, evrenin en basit sorusuKıskançlık KriziDAMin adi ne?
KADIN- Cok mu istiyorsun ogrenmeyi?
ADAM- Evet cok istiyorum!
KADIN- Adi Ilhan.
ADAM- Ilhan?
KADIN- Evet. Iste sana tanimadigin birADAMla ilgili ucuncu bir
isim.Rahatladin mi simdi?
ADAM- Hayir. Saniyorum daha rahatlamama cok var. Bes soru sonra belki…
Birincisinden baslayalim: Kim bu Ilhan?.. Dikkat edersen cok kolay sorular
soruyorum. Ne de olsa karimsin, niye kazik sorayim!
KADIN- Ilhan ozel birisi degil.
ADAM- Ama ozel isim kullaniyor. Simdi biz nereye Ilhan diye yazsak,ilk
harfi buyuk yazmak zorundayiz. Yoksa bu Ilhan, Ilhan olarak silik biri de
Ahmet olarak mi bir karizmasi var? Peki ne zaman Ferit oluyor, resmi
islemlerde mi?
KADIN- Tamam tamam, anlasilan sen bu isi romana donustureceksin. Bu Ilhan
Bey bir doktor.
ADAM- Sen ne bicim konusuyorsun sevgilim,ADAM koskoca bir doktor, ama sen
ozel biri degil diyorsun. Bunu Tabipler Odasi duymasin… Simdi geldik
ikinci guzide soruya: Nereden taniyorsun bu Doktor Jivago’yu? Gordun mu
senin Ahmet, Ferit veya Ilhan’a bir isim daha buldum.
KADIN- Yeni tanistik.
ADAM- Ya?
KADIN- Neden bu kadar sasirdin? Ben insanlarla tanisamaz miyim?
ADAM- Tanisabilirsin de, nerede tanismis olabilirsin onu merak ediyorum
ben. Okulda desem degil cunku sen tip okumadin. Askerde desem,omurboyu
tecillisin… Yok yok ben bu isin icinden cikamayacagim. En iyisi sana
sorayim: Nerede tanistiniz bu sayin Doktor Ahmet Ferit Ilhan
Jivago ile?
KADIN- Muayenehanesinde.
ADAM- Gercekten mi? Ne hos… Aslinda sanildiginin aksine romantik mekanlar
her zaman deniz manzarali, agaclikli yerler olmayabilir.Bazen pekala bir
muayenehane de olabilir: Biraz ilac kokulu ama yine de pencereden suzulen
los isigin yarattigi duygusal hava, surekli calan telefon sesine israrla
cevap vermemenin yol actigi tatli gerilim ve duvardaki rafta kardiyolojiyle
ilgili benzersiz kitaplar… Vay be insan daha ne ister ki
KADIN- Kardiyolojiyle ilgili kitap yoktu. Ilhan Bey jinekolog!
ADAM- Jinekolog mu? Yasasin! Iste hep karimin birlikte olmasini istedigim
kisi.ADAM jinekolog! Yani bir kadinin ic yapisini en iyi bilen insan!Biz
diger erkeklerin ancak hissedebilecegi seyiADAM acik acik goruyor.Hatta
elle tutabilir bile… Tuttu mu?
KADIN- Gayet tabii.
ADAM- Eee? Durumunuz nedir? Ciddi misiniz yoksa anlık bir elektrik sonucu
mu?
KADIN- Valla Ilhan Bey cok ciddi. Ona kalirsa -ki dedigin gibi bir kadinin
ic yapisini cok iyi biliyor- kesinlikle ve iki aylik HAMILEYIM!
ADAM-………………………………………….. ……
KADIN- N’oldu hayatim, sustun?
ADAM-………………………………………….. …….
KADIN- Bir de ise olumlu tarafindan bak. Cocugumuza isim bulmakta
zorlanmayacagiz. Elimizde bir suru isim var: Ahmet, Ferit, Ilhan veya
Jivago….

”Yılmaz Erdoğan”

***

Karı-Koca Dialogları

ADAM – Çorabim nerede?
KADIN – Bilmiyorum, hiç aramadi.
ADAM – Kusura bakma sevgilim, ben çiplak ayakla hiçbir espriye gülemiyorum.
KADIN – O zaman çorabini giy, zira ben espri yapmaya devam edecegim.
ADAM – Bulabilsem giyecegim.
KADIN – O halde çorabini bulunca haber ver.
ADAM – Son kez soruyorum çorabim nerede?
KADIN – Hayatim çorabini rehin almisim gibi davranma. Ne bileyim ben? Ayni evde yasamaya basladigimizdan beri sen hep bu soruyu sorarsin ve ben hep ayni yaniti veririm: Çoraplarinin takipçisi degilim.
ADAM – Ama ben degisik bir yanit alma umudumu umutsuzca sürdürüyorum.
KADIN – Çoraplarini birbirine sokup top yaptiktan sonra evin en ücra kösesine atmaktan vazgeçsen daha iyi degil mi?
ADAM – Lütfen su çorap brifingine bir son verebilir misin?
KADIN – Bu telasinin sebebi nedir acaba?
ADAM – Geç kaldim.
KADIN – Nereye?
ADAM – Gitmem gereken yere.
KADIN – Neresi orasi?
ADAM – Bilmiyorum.
KADIN – Bilmedigin bir yere nasil gideceksin?
ADAM – Tarif üzerine.
KADIN – Gürbüz?
ADAM – Efendim?
KADIN – Ne oluyor?
ADAM – Yok bir sey, çorapsizim ve geç kaldim, hepsi bu.
KADIN – Kiminle bulusacaksin?
ADAM – Bilmiyorum.
KADIN – Bilmedigin bir yerde tanimadigin birisiyle bulusmaya gidiyorsun?…
ADAM – Evet. Ayrica çorabimin da nerede oldugunu bilmiyorum. Bugün hiçbir sey bilmiyorum.
KADIN – Gürbüzcügüm sinirlenmeye baslamamin senin için bir sakincasi varmi?
ADAM – Hayir yok, zaten ben de sinirliyim.
KADIN – Nereye gidiyorsun be ADAM?!
ADAM- Bir okurumla bulusacagim. Beyoglu’nda bir kafede.
KADIN – Okurunla ha? Bir tahminde bulunmak istiyorum izninle, bu bir KADIN degil mi?
ADAM – Bilmiyorum.
KADIN – Bir seyi de bil be ADAM!?
ADAM – Bana ikinci kez “be ADAM” dedin. Istersen üçüncü hakkini kullanma!
KADIN – O zaman sen de biraz daha açiklayici konusmaya basla istersen. Mesela bu okurunun adi ne?
ADAM – Nurten.
KADIN – Adi Nurten ama sen KADIN olup olmadigini bilmiyorsun?
ADAM – Canim sadece isimden bunu anlayamazsin ki. Benim bir arkadasim vardi mesela ismi Gülten’di.
KADIN – Ve erkekti öyle mi?
ADAM – Hayir kadindi ama bir sürü erkek adasinin oldugundan söz etmisti…
KADIN – Gürbüz sabrimin sinirini merak ediyorsan hemen seni aydinlatayim, tam oradayiz. Yani bir adim daha atarsan sinirdisi olacaksin haberin olsun! Nerede tanistiniz bu kadinla?
ADAM – Henüz tanismadik, tanismaya gidiyorum iste.
KADIN – Iyi de tanisma istegini bir sekilde belli etmis olmali degil mi? Yoksa sen hiç bilmedigin birinin seninle tanismak istedigini nereden bileceksin?
ADAM – Bu kiz ya da erkek, her neyse, bana sürekli mail gönderiyordu ve hep tanisma istegini dile getiriyordu, sonunda ben de tamam bulusalim dedim.. Olay bundan ibaret.
KADIN – …..Güzel.
ADAM – ……………
KADIN – Bir kafede ha?
ADAM – Evet.
KADIN – Hos bir kahve kokusu… Beyoglu’nda olduguna göre, entelektüel bir hava… Belki uzaktan duyulan bir pipo aromasi… Dipten gelen enstrümantal bir etnik müzik… Ve bir yazarla bir okurun tadina doyulmaz edebiyat sohbeti.
ADAM – Çok güzel anlattin, bir tek sey disinda, çorapsiz bir yazarla bir okurun sohbeti.
KADIN – Aksam da bir bara gidersiniz herhalde.
ADAM – Saçmalama.
KADIN – Ne var bunda canim? Daha Nurten’in KADIN olup olmadigi bile belli degil.
ADAM – …Baska temiz çorap da yok, Allah kahretsin.
KADIN – Canim bu kadar siki giyinmene gerek yok zaten. Belki de yakinda soyunacaksin.
ADAM – Nasil yani?
KADIN – Nurten kadinsa yani!
ADAM – Biraz abartmiyor musun?
KADIN – Sevgilim eger uygun bir yer bulamazsan buraya getir, ben anneme giderim ne olacak?
ADAM – Karicigim ben bir yazarim ve bir okurum benimle sahsen tanismak için yogun bir çaba harcadi. Ben de sonunda tanismayi kabul ettim, bütün mesele bundan ibaret, lütfen bilimkurgu hikayeleri anlatma!
KADIN – Tabii canim tabii… O yüzden bir saattir gözünün önündeki çoraplari görmüyor ve boncuk boncuk terliyorsun.
ADAM – Hani çoraplar? Aaa… madem çoraplar bir saattir senin elinde niye aratiyorsun bana?
KADIN – Özür dilerim hayatim… Ben simdi çorabini pencereden asagi atiyorum, sen giderken alir yolda giyersin.
ADAM – Dur be KADIN!
KADIN – Güle güle ahlaksiz ve çorapsiz yazar!!!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu