Makaslı Yengeçler

Makaslı Yengeçler
Makaslı yengeçler -Alpheidae- ırmaklarda yaşarlar. Ayaklarından biri diğerine göre çok büyüktür. Bu kıskacıyla bir şey yakalarken makas ağızlarının birbirlerine kavuşurken çıkardıklarına benzer sesler nedeniyle, ”Şaklatıcı” adı da verilmiştir.

Öteki canlılar gibi makaslı yengeçlerin de çözmeleri gereken çeşitli sorunları vardır. Bu sorunlar korunma, beslenme, üreme ikincil ya da altamaçlarını gerçekleştirme zorunluluğundan doğmaktadır. Makaslı yengeçlerden biri olan küt burun (Alpheus brevirostris) deniz dibinde açtığı yuvada yaşar.

Yuvayı kısa sürede açmak için çabalar; çünkü çevrede gezinip duran düşmanları onu parçalamak için sürekli fırsat kollarlar.

Bu amaçla, kendi makaslarıyla açmakta olduğu çukurdan yeterince kum boşaltmadığı için çevrede bulduğu bir midye kabuğunu “yardımcı” yani bir kaşık ya da kepçe olarak kullanır.

Kıskaçlarının üst parmağıyla hareketsiz alt parmağın birbirlerine hızla dokunmalarından oldukça gürültülü bir ses çıkar. Bu ani sesi duyan denizdeki canlıların çoğu, bu denli büyük gürültü çıkaran canlının tehlikeli olacağını sanarak küt burunun çevresinden uzaklaşırlar. Böylece kendini korumuş ve belki de yaşam süresini uzatmış olur.

Avcılar yengecin açtığı çukura ulaşamazlar. Dışarı çıkmasını bekler ya da çeşitli hilelerle çıkartmayı denerler. Görmesi hiç de iyi olmayan yengeç duyargalarının yetişeceği uzaklık dışındaki avcıların ayırdına varamazlar. Onların da algılama sorununu çözmek için bir yardımcıya gereksinimi vardır. Bu, çevrede gezinip duran küçük balıklardan biridir. Bu balığın ayrılıp gitmesi yengeç için tehlikeli olacağından duyargalarıyla bekçi balığı sürekli tutar, hiç bırakmaz. Fakat tehlike anında küçük balık da büyük bir korkuya kapılıp yuvanın üzerinden hızla ayrılır. Bu, küt burun için önemli bir uyarıdır. O da hemen açtığı çukurun dibine inerek kendini saklar. Böylece, çoğu zaman canını kurtararak önemli bir korunma sorununu daha çözmüş olur.

Küt burunun beslenme sorunları da vardır. Çevrede birlikte yaşadığı hayvanlardan özellikle küçük balıklardan daha hızlı yüzemez. Avlanmak olanaksız olmasa bile çok güçtür. Çukuruna girip bekleme avı yapması da karnını doyurmasına yetmez. Bu sorunu çözmek için çevrede yüzen balıkların ya ölü ya da küt burunun yakalayacağı denli baygın olması gerekir. Ölü balığın su dibine ininceye değin büyük balıklar tarafından parçalanıp yenildiğini bilen küt burunlu yengeç kendi organlarında kimi değişiklikler yaparak küçük balıkları sersemletecek düzen gelişmiştir. Kıskacın alt parmağında bulunan bir yarık üst parmağın bir kapak gibi kapanmasıyla oluk biçimini alır. Boru gibi duran bu oluktan oldukça güçlü bir su sütunu fışkırtabilir. Bu su sütunu hedeflediği avına çarptığında onu sersemletir. Böylece, av çok yavaşlamış olur. Küt burun hemen ileri atılarak avını yakalar ve yemek için yuvasına çekilir.

Böylece, küt burunlu yengeç korunma ve beslenme sorunlarını önemli ölçüde çözerek yaşamını sürdürür ve üreyip türünün bugünlere ve kim bilir daha nice yıllara ulaşmalarını sağlar. Küt burunluyu gözleyenler onun yaşayıp sorunlarını çözerek canlı kalmak için her şeyi yaptığına tanık olurlar. Aynı zamanda bu kadar basit bir hayvanın kendinde ya da çevrede “değiştirme” yaparak ve kimi durumlarda “yardımcı” kullanarak sorunların üstesinden nasıl geldiğini hayretle öğrenirler. Küt burunlu, sorunları olan insanlara güçlükleri aşmak için hiç yorulmadan, bıkmadan çaba göstermeleri gerektiğini anlatan önemli bir örnektir.
kaynak-Bütün Dünya Dergisi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu