Rumeli’deki iskan siyaseti sebep ve sonuçları nelerdir?

Rumeli’deki iskan siyaseti sebep ve sonuçları nelerdir?
Osmanlı Devletinin Rumeli’de Uyguladığı Fetih ve İskan Siyaseti

Osmanlı Devleti, Rumeli’ye geçtiği andan itibaren yerli halkla iyi geçinme politikası uygulamış, “istimalet” vererek yerli halkın Osmanlı’ya meyletmesini sağlamışlardır[1]. Prof. Dr. Halil İnalcık’ın tespitine göre Osmanlı padişahları bürokraside de bu prensibi uygulamış “Reaya fukarası” nı “zi-kudret ekabire karşı” korumuşlardır[2]. Özellikle Balkanların fethinde “Toprak ve reaya sultanındır” prensibini ilan ederek yerli feodallere karşı toprağı ve köylü emeğini; devlet veya tımar rejiminin garantisi altına sokmuşlar, yerel feodallerin yerine merkezi imparatorluk rejimini ihya etmişlerdir. Balkan tarihçilerinden N. İorga; anarşiden bıkmış olan köylülerin Osmanlının merkeziyetçi yapısını uygun bulduklarını ve benimsediklerini kaydetmiştir[3].

Osmanlıların Balkanlarda görünmesi ile birlikte Ortodoks halk Papalıkla Macar Krallarının Katoliklik propagandasından ve mezhep değiştirmek için yaptıkları baskıdan kurtulmuştur. Devlet, halkın yanı sıra Ortodoks kilisesine karşı da koruyucu bir politika gütmüş, Ortodoks kilisesinin bütün ayrıcalıklarını ve hiyerarşisini aynen tanımıştır. Kilise gibi Manastırların ayrıcalıklarını, bağışıklıklarını Hıristiyan devletler döneminde nasılsa o biçimde bırakmış[4], Balkanlarda Hıristiyan dinini yok etmek isteyen tutucu bir davranış içine girmemiştir. Hatta Yıldırım Bayezid Balkan halklarından sağladığı askerlere Anadolu Beyliklerine, Ankara savaşında Timur’a karşı ordusu içinde yer vermiştir.

Sonuç

Osmanlı Devleti Rumeli’ye yerleşme kararıyla geçmiş ve yerli halkla iyi geçinme politikasını uygulayarak halkın Osmanlı’ya meyletmesini sağlamıştır. Süleyman Paşa Gelibolu’ya geçer geçmez Rumeli’de iskan hareketi başlamıştır.

Devletin kuruluşunda etkili olan gaza politikası Rumeli’nin fethinde de devam etmiştir. Gaziler ve aşiret reisleri seferlerde başarılı olup tımar sahibi olarak devlete sürekli hizmet etmeyi amaç edinmiş, pek çoğu bu emeline ulaşmıştır. Gerek gaziler gerek aşiret reisleri ve Osmanlı’ya tabi beyliklerin mensupları XIV. yüzyılda Rumeli’deki seferlere katılırken kahramanca ün yapmanın yanı sıra ekonomik güç elde etmeyi de arzu etmişlerdir. Rumeli’nin fethinde hizmeti çok büyük olan akıncılar yerleşme konusunda da öncülük etmişlerdir. Rumeli’de hizmet etmek için “İl ve boy” halinde karşı yakaya geçen Akıncılar arasında yerleşenlerin sayısı bir hayli fazladır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu