Şiir Uyakları

Şiir Uyakları
Türkçe derslerinde kimisine göre en zor kimisine göre de çok kolay olan uyak konuları.. 😛 ::D

Dizilişlerine Göre Uyak Türleri

Uyak dizilişleri nazım biçimlerine göre olmakla birlikte kendi içinde düz, çapraz, sarmal, örüşük uyak gibi türlere ayrılır.

Düz Uyak: Şiirin nazım birimindeki bütün dizeler kendi içinde uyaklanırsa, buna düz uyak denir: aaaa-bbbb, aaa-bbb…

Ölürsem yazıktır sana kanmadan-a
Kolların boynumda halkalanmadan-a
Bir günüm geçmiyor seni anmadan,-a
Derdine katlandım hiç usanmadan…-a
Diyorlar: “Kül olmaz, ateş yanmadan,-a
Denizler durulmaz dalgalanmadan.”-a
Orhan Seyfi Orhon

Çapraz Uyak: Nazım birimi dörtlük olan bir şiirde uyak, birer dize atlayarak kurulursa çapraz uyak oluşur: abab-cdcd…

Bir daha o fırsat geçer mi ele?-a
Dün gördüm, bugün de göresim geldi!-b
Gülüşü o kadar hoştu ki hele,-a
Lebinden koncalar deresim geldi!-b
Yusuf Ziya Ortaç

Sarmal Uyak: Nazım birimi dörtlük ya da üçlük olan bir şiirde uyak, her birimde, ilk dize ile son dizede aynı olursa sarmal uyak denir. Ara dize ya da dizelerde uyak ilk dizeden ayrıdır: abba cddc…

Gecenin sularında-a
Mehtâp bir nilüferdir,-b
Açılmış bir kederdir -b
Gecenin sularında. -a
Ali Mümtaz Arorat

Örüşük uyak edebiyatımıza Fransız edebiyatından geçmiş, ilk kez Servet-i Fünun edebiyatında terza-rima nazım biçiminde kullanılmıştır. Uyak dizilişi; aba-bcbcdc- ded… dır:

Bir varak-pâre-yî hazan-dîde-a
Ayrılıp sâk-ı meyve-bârından-b
Düştü bir şâirâne ümmîde-a

Ses Benzerliklerine Göre Uyak Türleri

Yarım Uyak

Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ile sağlanıyorsa, buna yarım uyak denir. Eskiden kültürlü şairler yarım uyağı uyaktan saymazlardı; fakat halk şairleri yarım uyağı başarı ile kullandılar.

Türkü’den

Kuru kütük yanmayınca tüter mi?
Ak göğsün üstünde çimen biter mi?
Vakti gelmeyince bülbül öter mi?
Öter gider bir gözleri sürmeli…
Karacaoğlan

Yukarıdaki örnekte tüter, biter, öter sözcüklerindeki -t- ünsüzü koşmanın uyağını oluşturmaktadır.

. Kimi zaman yarım uyakta bir ünsüz yerine iki ünsüz benzeşir, bu durumda şiirin ahengi daha da arttırılmış olur:

Hayvanlar Destanı’ndan

Bak kelerle kirpilerin derdine,
Tâ beseher kurbağanın virdine,
Atmasalar Kaf Dağı’nın ardına
Yıkardı âlemi hemen ejderha.
Aşık Ömer

Şiirin ahengi -rd- çift ünsüzü ile arttırılmış.

. Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir kısa ünlü ile sağlanıyorsa da yarım uyak oluşur:

Koşma’dan

Güzelin derdinden eylemem şekva,
Bana yâr gerektir, gerekmez dünya.
Dost için ölürsem gam değil bana,
Yâr uğruna vermiş serin desinler.
Mecnunî

Bu şiirin ahengi, dize sonlarında yinelenen kısa – a ünlü ile sağlanmış. Bu nedenle yarım uyaklı bir şiirdir.

. Yarım uyaktaki ünsüzlerden biri, diğer dizelerdeki uyak sağlayan iki ünsüzle boğumlama noktası bakımından benzeşirse, bu durumda yarım uyak biraz daha zayıflar. Fakat bu durumdaki dizeler arasında da yarım uyak var sayarız; çünkü uyak tanımında “en az iki dize arasındaki ses benzerliği”nden söz edilmektedir.

Koşma

Garip yiğit yârin anar eğlenir,
Âdet budur: Yâre varan söylenir.
Sensiz yola gitmem, yolum bağlanır,
Dağ başı dumandır hey kara gözlüm.
Aşık

Şiirin ahengi – g- ünsüzü ve boğumlama noktası buna yakın olan -y- ünsüzü ile sağlanmış.

Tam Uyak

Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ve bir ünlü ile sağlanıyorsa buna tam uyak denir.

Demen Mecnûn’a fenn-i aşkı ekmil etti kâmildür
Benüm yanumda ol divâne bilmez nesne câhildür
Hayâlî

Yukarıdaki örnekte kâmil, câhil sözcüklerindeki -i- ünlüsü ve -l- ünsüzü şiirin uyağını oluşturmaktadır.

. Arapçadan, Farsçadan Türkçeye geçen sözcüklerdeki uzun ünlülerle sağlanan uyak da tam uyak sayılır. Eski şiirimizde kültürlü şairler tam uyağı bol bol kullanmışlardır.

Işk bir âhen kafes biz tûtî-i gûyâsıyuz
Derd bir gül-zârdur biz bülbül-i şeydâsıyuz
Zâtî

Yukarıdaki örnekte şair gûyâ, şeydâ sözcüklerindeki -â- ünlüsü ile şiirin uyağını sağlamıştır. Şiirin uyağı tam uyaktır.

. Bir de tam uyaktaki ünsüzlerden biri, diğer dizelerde uyak sağlayan iki ünsüzle benzeşirse ya da ünlülerden biri, diğer dizelerde uyak sağlayan iki ünlüyle boğumlama noktası bakımından benzeşirse, tam uyak biraz zayıflar. Fakat yine de dizeler arasında tam uyak var sayılır.

Pire Destanı’ndan

Mutaflar hep derildiler şaştılar,
Görüldüler et hamalları kaçtılar,
Ayağına yüz çift manda koştular,
Gövdesi çok, çekilecek hal değil
Aşık Ömer

Örneğimizde şiirin ahengi, -ş- ünsüzü ile boğumlama noktası ş’ye yakın olan -ç- ünsüzü ve -a- ünlüsü ile boğumlama noktası a’ ya yakın olan -o- ünlüsü; yani aş, aç, oş ses ikilileri ile sağlamış.

Zengin Uyak

Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen ikiden çok sesle sağlanıyorsa buna zengin uyak denir. Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.

Şâm-ı zülfünle gönül Mısrı harâb oldı diyu
Sana iletdi kebûter haberi döne döne

Sen durub raks idesen karşuna ben boynum eğem
İne zülfün koça sen sîm-beri döne döne
Necâti

Yukarıdaki örnekte şiirin ahengi haberi, beri sözcüklerindeki -b-, -e-, -r-, -i- ses birliği ile sağlanmıştır, şiirin uyağı zengin uyaktır.

. Arapçadan, Farsçadan Türkçeye geçen sözcüklerdeki bir ünsüz ve bir uzun ünlü ile sağlanan uyak da zengin uyak sayılır.

Yandı dü cihân âteş-i âhumla ve lîkin
Ben senün eyâ şâh-ı cihân yandum elünden

Şol sunduğun âteş midir ey sâkî bana kim
Sen aldın ele câm hamân yandum elünden
Ahmet Paşa

Şiirin ahengi, -â- uzun ünlüsü ve -n- ünsüzü ile sağlandığından zengin uyak sayılır.

. Zengin uyaktaki ünsüzlerden biri, diğer dizelerde uyak sağlayan iki ünsüzle ya da ünlülerden biri, diğer dizelerde uyak sağlayan iki ünlüyle boğumlama noktası bakımından benzeşebilir. Bu durumda zengin uyak biraz zayıflar; fakat yine de dizeler arasında zengin uyak var sayılır.

Mani

Kekliği bıçakladım,
Tüyünü saçakladım.
Yari koynumda sandım,
Yastığı kucakladım.

Şiirin ahengi -ç- ünsüzü, boğumlama noktası ç ‘ye yakın olan -c- ünsüzü ve -a- ünlüsüyle sağlanmıştır.

Tunç Uyak

Bir dizenin sonundaki bir sözcük başka bir dizenin sonundaki sözcüğün sonunda geçiyorsa, buna tunç uyak denir. Cinaslı uyak aynı zamanda bir söz sanatıdır. Halk şirinde, divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.

Gözlerin mavi mine,
Vuruldum perçemine.
Aşkın beni çevirdi,
Aslı’nın Kerem’ine
Yusuf Ziya Ortaç

Cinaslı Uyak

Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen sesteş sözcüklerle sağlanıyorsa, buna cinaslı uyak denir. Aynı zamanda bir söz sanatı olan cinaslı uyak Halk şirinde, Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır:

Avluya kuyu kazdım,
İçine düşeyazdım.
Ayrılık mektubunu
Hem ağladım hem yazdım

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu