Son Depremler Rize

Rizede Olan Son Depremler
Son Depremler Rize

Son Depremler Rize ; Rizede meydana gelen son depremler için aşağıdaki linke tıklayınız.

Son Depremler Rize için tıklayınız.

Deprem önceden belirlenebilir mi?

Bilim adamları bu konuda ayrılığa düşüyorlar. Kimine göre, “Hayır, deprem önceden anlaşılamaz!”, kimine göre de “Evet, anlaşılabilir..” Nitekim, Japonlar bu işte epey ilerideler.

Kanımca, kesin olarak depremin yeri, gün ve saatini anlamak, henüz mümkün değil. Ama, evet ama, doğaya biraz dikkat edilirse, depremin vurmasından bir müddet önce, deprem vuracağının sinyallerini veriyor.

Bu sinyaller nelerdir?

İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Prof.Dr. Ahmet Ercan, bu konuda çalışmaları olan bir bilim adamı. Kendisinin Temmuz 2000’de yaptığı açıklama şöyle:

Doğanın deprem ihbarı

İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Ekonomist Dergisi’ne, doğadaki ‘‘deprem öncesi işaretler’’i anlattı. Prof. Ercan’ın araştırması, doğada depremi önceden bilebilmenin işaretlerinin varlığını ortaya koyuyor.

EKONOMİST Dergisi’nin 16-22 Temmuz 2000 tarihli 2000/29 sayılı nüshasında, depremin önceden bilinmesine yardımcı olan göstergeler üzerine yapılmış bir araştırma yayımlandı. Prof.Dr. Ahmet Ercan’ın yaptığı bu araştırmaya göre, depremi önceden haber veren tam 57 farklı gösterge var.

Doğadaki birçok değişimin ipucu olabileceğinin belirtildiği haber, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın yaptığı bir araştırmaya dayanıyor. Ercan’ın yaptığı araştırmaya göre, depremin önceden bilinmesine yardımcı olan birbirinden farklı tam 57 gösterge bulunuyor.

Uzmanlar, söz konusu bir depremin önceden bilinemeyeceğini hemen her gün dile getirirlerken, Prof. Ercan araştırmasında doğada ve hayvan davranışlarında meydana gelen değişimlerin, depremin habercisi olabileceğini belirtiyor.

Böcek ve hayvan davranışları (1 saat-3 gün öncesi)

At, eşek, inek: Tasmalarını koparırlar. Ahır kapılarından dışarı çıkmak isterler. Tepelere doğru koşarlar.

Tavşan ve fare: Yapıların üst katlarına kaçışırlar. Direklere tırmanırlar. Yere inmek istemezler.

Domuzlar: Hızla yukarıya doğru koşarlar. Toprağı delicesine eşelerler.

Kediler: Kutu ya da çöp bidonu içine atlarlar. Top gibi sıkışıp, şiddetle titrerler.

Köpekler: Korku dolu havlarlar.

Balıklar: Göl ya da deniz tabanının ısınması sonucu yüzeye yakın yüzerler. Yılan balıkları ortadan kaybolur.

Ölü balık: Balıklar nedensiz bir şekilde ölürler.

Ördek, kaz, kuğu: Göle girmek istemezler. Göldekiler ölebilir.

İpek Böcekleri: Arka arkaya dizilirler.

Yengeç: Plajda yengeçler dolaşır.

Martılar: Çembersel olarak uçarlar.

Büyükbaş hayvanlar: 3-4 gün önce elektromagnetik ışınlardan etkilenmeye başlarlar.

Karıncalar: Yuvalarından dışarıya çıkarlar.

Gökyüzündeki değişimler (1 saat – 1 hafta öncesi)

Deprem ışıkları: Güneşin yeni doğup batışı gibi ışık hüzmeleri görülür.

Alev topları: Yanan bir kibrit alevi gibi alev topu görülür.

Deprem bulutları: Açık havada, kırılacak bölgenin üzeri bulutlanır.

Yıldırımlar: Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli oluşumlar görülür.

Gökkuşağı: Açık havada kısa gökkuşağı oluşur. Bunda yeşil, siyah, mavi renk egemendir.

Hava sıcaklığı: Havada aşırı sıcak ve sıkıntı meydana gelir.

Ay, yıldızlar: Parlak bir gökyüzü içinde yıldızlar elde tutulacak kadar yakın görünür.

Uğultu: Yerden anlam verilemeyen bir uğultu duyulur.

Bitki ve ağaç değişimleri (1 – 3 ay öncesi)

Meyve ağaçları: Erken çiçek açar ve erken meyve verir.

Ot ve ağaç dalı: Yüzeyleri kızarır, yanar.

Küstüm çieği (mimoza): Gündüz, deprem öncesi pörsür.

Deniz ve göl değişimleri (1 saat – 2 hafta öncesi)

Su basması: Bir iki hafta önceden kıyıları deniz basar.

Su çekilmesi: 1 ile 5 saat öncesinden deniz kıyıdan çekilir.

Dalgalar: 1 ile 5 saat öncesine kadar çarşaf gibi düz olan denizde, gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur.

Düz deniz: Deniz çarşaf gibi düzgün olur.

Hava kabarcığı: Deniz ya da gölde bolca hava kabarcığı  görülür.

Isınma: Deniz tabanındaki ısınmadan dolayı suyun ısısı da normalin üzerine çıkar.

Yeraltı suları değişimleri (1 saat – 3 ay önceden)

Su verimi: 1 ile 4 litrelik verim artışı olur.

Basınç artışı: Su basıncında 1-1.5 barlık artış olur.

Su sıcaklığı: Olağan sıcaklığın 1-2 derece üzerinde ısınır.

Yeni kaynak: 1 ile 2 hafta öncesinden yeni kaynak oluşur ya da  var olan kaynak kuruyabilir.

Su gazları: Karbondioksit, metan ve radon gazı içeriği artar.

Su tadı: Su acılaşır ya da tatlılaşır.

Suda koku: Çürük yumurta ve kükürt kokusu gelir.

Su kimyası: İletkenlik, radon, civa, helyum, karbondioksit artışı gözlenir.

Kabarcıklar: Su içinde hava kabarcıkları oluşur.

Dere suları: Kesilir, kurur ya da çoğalır.

Nitekim, geçmişteki gazete haberleri de bu saptamaları doğruluyor::

Marmara’yı sarsan büyük depremin Yalova Kaplıcaları’nda 2 Ağustos’ta sinyal verdiği ortaya çıktı
Faruk Kırtay, Cumhuriyet, 4.9.99

Deprem ‘geliyorum’ demiş

YALOVA – Marmara’yı sarsan büyük depremin, 2 Ağustos’ta sinyal verdiği ortaya çıktı. Yalova/Termal Kaymakamı Kasım Esen , 2 Ağustos 1999 tarihinde Termal Kaplıcaları’nda zemin değişikliği görüldüğünü, zeminin çatlayarak yeni kaynak sularının ortaya çıktığını, bu gelişme üzerine bir tutanakla durumu tespit ederek Sağlık Bakanlığı ve Turban Genel Müdürlüğü’ne bildirdiğini söyledi.

Esen, İTÜ’den inceleme yapılması istenildiğini, ancak kendilerine, incelemenin 17 Ağustos’ta yapılacağının söylendiğini ve aynı günde depremin gerçekleştiğini açıkladı.

Termal Kaplıcaları’nda, fizik-tedavi ve taşıdığı kimyasal özellikleri nedeniyle etkili olduğu hastalıklar açısından Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde bulunan ve Turban tarafından işletilen Yalova Termal Kaplıcaları’nda yıllardan bu yana yüzeye 60 derece olarak çıkan kaynak suyunun, depremden bir hafta önce 80 dereceye çıktığını ve her zaman temiz akan kaynak suyunun çamurlu aktığını, bunun Yalova halkının dikkati çektiğini belirtmemiz üzerine Termal Kaymakamı Kasım Esen, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kasım Esen, Termal’deki zemin değişikliğinin 1 hafta önce değil 2 hafta öncesinden görüldüğünü, göz tedavisinin yapıldığı ve göz suyu çeşmesinin hemen yanındaki zeminden yeni bir sıcak kaynak suyunun ortaya çıktığını belirterek şöyle konuştu: ”Kaymakamlığımıza bu ihbar 2 Ağustos günü ulaştı. Aynı gün buraya gittiğimizde bu kaynak suyunun farklı olduğunu saptadık. Zeminde değişiklikler göze çarptı. Aynı gün Yalova Valisi Sayın Nihat Özgöl ‘e durumu bildirdim. Buradaki doğal gelişimi, Termal Kaymakamlığı ve Yalova Valiliği ile birlikte tutanaklarla tespit ettik.”

Termal Kaplıcaları’ndaki bu gelişmeyi derhal yazılı bir şekilde Sağlık Bakanlığı’na ve Turban Genel Müdürlüğü’ne ilettiklerini açıklayan Kasım Esen, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Termal Kaplıcaları’nda jeolojik araştırmanın yapılmasını Sağlık Bakanlığı’na ve Turban’a bildirdik. Çünkü bu bölge, birinci derecede Turban’a ve Sağlık Bakanlığı’na aittir. Yazımızı gönderdikten sonra buradaki değişim gözle görülür bir şekilde gelişiyordu. Gönderdiğimiz yazının takipçisi olduk. Sağlık Bakanlığı da yazımız üzerine İTÜ’ye başvurarak burada inceleme yapılmasını istemiş.”

Termal Kaymakamlığı ve Yalova Valiliği’nin göndermiş olduğu inceleme raporuna cevap olarak deprem gününe kadar kendilerine yazılı cevap gelmediğini belirten Kasım Esen, şöyle konuştu: ”Telefonla Sağlık Bakanlığı ve Turban’la iletişim kurduk. Bakanlığın İTÜ’ye başvurduğunu ve İTÜ’den bir heyetin 17 Ağustos günü Termal’e gelerek gerekli araştırma ve incelemeyi yapacağını öğrendik. Ancak deprem heyetten önce geldi.”

Görüşüm: Demek ki, devlet daireleri arasında koordinasyon ve iletişim daha hızlı olsa, deprem önceden anlaşılarak, uyarıda bulunulabilir ve can kaybı azaltılabilirdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu