Teneffüste oynanabilecek oyunlar
Pandomim
Arkadaşlarımızla aramızda bir işaret dili geliştirebiliriz. Günlük hayatımızda anlatmak istediklerimizi konuşmadan da birbirimize anlatabiliriz. Konuşmadan, işaretlerle, ipucu vererek bir şeyler anlatmaya pandomim diyoruz.
Zaman zaman oynadığımız sessiz sinema oyunu aslında bir pandomimdir. Pandomimde duyguları, kelimeleri işaretlerle, mimiklerle anlatmak esastır. Bazı arkadaşlarımız işaret dilini kullanmakta çok başarılıdır. İşaretlerle bir şeyler anlatma yeteneğimiz geliştirilebilir. Bu özelliğimizi geliştirirsek, hem konuşmalarımızı daha etkili hale getiren vücut dilini iyi kullanmış oluruz, hem de arkadaşlarımızla eğlenceli oyunlar oynayabiliriz.
Sözlükten kelime bul
Oyun oynayalım; ama öğrenmeyi de ihmal etmeyelim. Oynarken öğrenmenin yolunu bulursak da hiç kaçırmayalım. Sınıfımızda ya da evimizde ‘sözlükten en çabuk kelime bulma’ oyunu oynayabiliriz. Bunun için önce bir sözlüğe ihtiyacımız olacak. Bir de kronometreli saate. Sözlüğü bulduk mu? Saat de tamam. Önce sayışalım ve yarışacak arkadaşlarımız sıraya girsin. Sonra birimiz ebe/başkan olalım. Ebe bir kelime söyleyecek. İlk arkadaşımız sözlüğü açtığı anda süre başlayacak. Ebenin söylediği kelimeyi bakalım kaç dakikada ya da saniyede bulabilecek. En kısa sürede bulan, oyunumuzun galibi olacak. Bulduğumuz kelimenin anlamını da okursak kelime bilgimizi de artırmış oluruz.
Halkalı şeker oyunu
Önce bakkalımızdan bir miktar akideli şeker almalıyız.
Bir tane kâğıt tabak bulmalıyız. Tabağın altına çapı beş santimetreden az olmamak üzere bir daire çizip, o daireyi keselim. Kâğıt tabaktan bir halka yapalım yani. Sonra bir süt şişesi bulalım. Aslında ayakta durabilen yuvarlak kutu şeklindeki başka bir şey de olabilir. Mesela bir kalemlik… Bu şişeyi ya da kalemliği biraz uzağımıza dikelim. Ve kâğıttan halkamızı şişenin ya da kalemliğin boynuna geçirmeye çalışalım. Bunu bence ailecek oynamalıyız. Ha şekerler ne oldu? Oyunun sonunda kim kazanırsa kazansın birlikte oturup o şekeri yiyelim. Nasıl, halkalı şeker oyunu güzel değil mi?
Kulaktan kulağa
Büyüklerimiz, “Sağır duymaz yakıştırır.” diye bir atasözü söyler. Bu oyun da böyle bir oyundur. Duymayanın yakıştırdığı bir oyun.
Kulaktan kulağa oyunu grup halinde oynayabileceğimiz bir oyun. Hatta ne kadar kalabalık olursak o kadar eğlenceli olur. Oyuncular hilal biçiminde dizilir. İlk oyuncu ikinci oyuncunun kulağına, diğer oyuncuların duyamayacağı şekilde bir kelime fısıldar. O da bunu yanındakine fısıldar. Son oyuncu duyduğu kelimeyi yüksek sesle söyler. Tabii çoğunlukla ilk kelimeden farklı bir kelime ortaya çıkar. Ortaya farklı bir kelime çıkmışsa, hangi oyuncunun iyi duyamadığı belirlenir ve o oyuncu ceza olarak grubun sonuna geçer. Oyunu daha zor, daha eğlenceli hale getirmek için bir cümle de kullanılabilir.
Menekşe menekşe
‘Menekşe menekşe’ oyununu okulumuzun bahçesinde ya da sokağımızda sekiz-on kişiyle oynayabiliriz. Önce oyun oynayacaklar iki gruba ayrılmalıdır. İki grubun da birer başkanı olmalı. İki grup, on ya da on beş metre aralıkla karşılıklı dizilir.
Birinci grup, hep bir ağızdan bağırır:
Menekşe menekşe?
İkinci grup cevap verir:
Mendilim dört köşe.
Birinci grup tekrar:
Menekşe menekşe:
İkinci grup:
Bizden size kim düşe.
Birinci grubun başkanı diğer gruptan birinin adını söyler. Adı söylenen oyuncu hızla koşar, diğer grubun içine dalar. El ele tutuşan oyuncuları geçebilirse, oyunculardan birinin elinden tutar ve kendi grubuna getirir. El ele tutuşan oyuncuları geçemezse o grupta kalır. Oyun gruplardan birinin oyuncusu bitinceye kadar sürer.
Oyunun başında başkanlar, güçlü takım kurmak isteyeceğinden oyuncular sırayla alınır. Tekerlemeli güzel ve eğlenceli bir oyun..
