Zona hastalığında nelere dikkat edilmelidir?

Zona hastalığında nelere dikkat edilmelidir?

Zona Hastalığının Başlıca Nedenleri

Zona ile suçiçeğinde, etkenin aynı virüs (varicella zoster) olmasına karşın, iki hastalık birbirinden farklıdır. Zona genellikle orta yaşın üstündeki insanlarda görülür. Suçiçeği geçirildikten sonra konak sinir hücrelerinde bekleyen virüsün yeniden aktive olması ile ortaya çıkmaktadır.

Zona bir sinir ucu iltihabıdır. Halkımız bu hastalığa gece yanığı der.

Zonanın Belirtileri Nelerdir?
Virüs vücut direnci düşük olunca bir sinir ucuna yerleşir, burada çoğalır. Bu sinirin uyardığı deri bölgelerinde şiddetli ağrı ve cilt döküntüsü meydana gelir.

En çok hissedilen belirti ağrıdır. Ağrı genelde kuşak şeklinde belirli bir hat üzerinde kendini gösterir. İlk belirti genellikle deride bir ya da daha fazla dermatoma uyan bölgede çok şiddetli ağrı veya uyuşma hissinin duyulmasıdır. Bu ağrı yedi gün devam eder. Ağrı geçtikten sonra daha yoğun bir biçimde geri dönebilir; arka planda sürekli bir rahatsızlık vardır ve buna bıçak saplanması tarzında daha kısa süreli ama daha şiddetli ağrılar eşlik edebilir.
Zona hastalığına yakalananlar ne yapmalı:
1-) Zona hastalığına yakalananların başka insanlarla kontakta bulunmamaları gerekir.
2-) Zonaya yakalananların mutlaka doktora gitmeleri ve uygun tedavi metotları kullanmaları
3-) Hastalık süresince hastanın dinlenmesi gerekir, böylece vücudun immün sistemi güçlenir ve hastalıkla daha kolay mücadele edilir.
4-) Zonaya yakalananların ellerini yüz ve gözlerine sürmemeleri gerekir aksi halde virüs yüz ve gözde tahribata sebep olur.

Zonanın teşhisi:
Doktorun hastaya soracağı hastalığın hikayesi ile ilgili bilgiler teşhis için yeterlidir. Zona çok belirgin ve farklı bir hastalıktır, çünkü kabarcıklar vücudun sadece beli bölgesinde görülür. Açık ve belirgin olan Zona belirtilerine rağmen şüpheli bir durum varsa o zaman kabarcıklardan alınan bir parça mikroskopla incelenir (sitoloji) ve de kan testi yapılabilir. Böylece herhangi bir şüpheye gerek kalmaz.

Zonanın tedavisi:
Doktor tedavisi yanında hastalık geçene kadar beslenmeye dikkat edilmelidir. Sindirim sistemi ağır hayvansal besinlerle yorulursa bağışıklık sistemi de güçsüz kalır. Bu nedenle beslenmek önemlidir.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.

Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu